Purpose: Hepatic hydatid disease is still a significant public health problem in Turkey. It is a parasitic infection, which liver is the most frequently infected organ. Surgical treatment has been controversial for a long time.
Materials and Methods: Patients, which has been undergone surgical therapies with the diagnosis of hepatic hydatid disease were retrospectively analyzed during 15 years period between January 1986 and December 2000 at the Department of General Surgery, Erciyes University Medical School.
Results: Overall 276 patients with hepatic hydatid disease were included in the study. Of these, 152 (%55) were male and 124 (%45) were female. The most common complaints were right upper quadrant or epigastric pain and abdominal fullness. Right upper quadrant or epigastric tenderness and hepatomegaly were the most common findings obtained from the physical examination. Of the patients, 17 (%6.4) patients with USG and 3(2.4%) with CT showed miscorrelation with the surgical exploratory findings. As the surgical treatment, cystodrainage with partial cystectomy was the most commonly procedure in 196(%71) patients. Twenty patients (%7.2) had complication postoperatively and biliary fistula was the most common complication (%3.2).
Conclusion: Although the improvement in conventional treatment modalities, surgical therapy is still the main treatment option for hepatic hydatid disease.

Amaç: Türkiye.de hala önemli bir halk sağlığı sorunu olan hidatik kist hastalığı genellikle enfekte köpeklerden insanlara bulaşan paraziter bir hastalıktır ve en sık tutulan organ karaciğerdir. Cerrahi tedavi yöntemleri uzun yıllardır tartışma konusu olmuştur.
Gereç ve Yöntemler: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında Ocak- 1986 ile Aralık-2000 tarihleri arasındaki 15 yıllık dönemde karaciğer kist hidatik tanısı ile ameliyat edilen hastalar retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Ameliyat edilen 276 karaciğer kist hidatikli hastanın 152.i kadın (%55) ve 124.ü erkek (%45) idi. Hastalarda en sık rastlanan semptomlar sağ hipokondriak ve epigastrik ağrı ile abdominal dolgunluk iken, fizik muayenede en sık gözlenen bulgular sağ hipokondriak ve epigastrik hassasiyet ve hepatomegali idi. Preoperatif dönemde abdominal ultrasonografi yapılan 265 hastanın 17.sinde (%6.4) ve bilgisayarlı tomografi yapılan 123 hastanın 3.ünde (%2.4) radyoloji ile cerrahi eksplorasyon bulguları arasında uyumsuzluk tespit edildi. Cerrahi tedavi olarak en sık olarak uygulanan ameliyat 196 hasta (%71) ile kist drenajı + parsiyel kistektomi idi. Postoperatif dönemde 20 hastada (% 7.2) komplikasyon gelişti, 9 hastada (%3.2) gözlenen safra fistülü en sık karşılaşılan komplikasyon idi.
Sonuç: Son yıllarda özellikle seçilmiş vakalarda uygulanan konvansiyonel tedavi yöntemlerdeki gelişmelere rağmen, cerrahi karaciğer kist hidatiğinin ana tedavi metodu olma özelliğini korumaktadır.