The Assesment of P53, Cea And S-100 Immunoreactivity In Benign And Premalignant Lesions Around Tumor Tissues of Carcinomas
1Doğum ve Çocuk Bakımevi, Aydın
2Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji, Kayseri
J Clin Pract Res 2002; 24(3): 133-139
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Purpose: Carcinomas usually develop from previously existing proliferative lesions like fibrocyctic disease (FCD), intraductal hyperplasia (IDH), and atypic intraductal hyperplasia (AIDH), or progressively from intraductal carcinoma (CIS). The aim of this study is to observe tumor development in FCD, IDH, AIDH and CIS, and to assess diagnostic availability of immunohistochemistry.

Materials and Methods: The first group consisted of 30 biopsy specimens with no lesions of infiltrative carcinomas; 6 of these were FCD, 11 IDH, 5 AIDH and 8 CIS. The second group involved 35 mastectomy specimens, clinically diagnosed as infiltrative breast carcinoma; Biopsy specimens were taken from normal tissues surrounding tumors; 5 of these specimens were FCD, 10 IDH, and 15 CIS. Immunohistochemical stains p53, CEA and S-100 were applied to all specimens.

Results: Immunohistochemically, p53 and CEA immunoreactivity were positive in CIS whereas negative in FCD, IDH, and AIDH.

Conclusion: We conclude that p53 and CEA immunohistochemical stains proved satisfactory in detecting tumoral differentiation in CIS whereas unsatisfactory in FCD, IDH, AIDH probably because this is expressed after tumoral differentiation begins. On the other hand, all of these stains could be used for the differential diagnosis of FCD, IDH, AIDH from CIS.


Meme Karsinomlarında Tümöre Komşu Alanlardaki Benign Ve Premaling Lezyonlarda P53, Cea Ve S-100 İmmünoreaktivitesinin Değerlendirilmesi
1Doğum ve Çocuk Bakımevi, Aydın
2Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji, Kayseri
Journal of Clinical Practice and Research 2002; 3(24): 133-139

Amaç: Meme karsinomu sıklıkla daha önceden var olan lezyonlar fibrokistik hastalık(FKH), intraduktal hiperplazi (IDH) ve atipik intraduktal hiperplazi (AIDH) gibi proliferatif bir lezyondan ya da karsinoma in situ (IDCA)'dan progresif olarak gelişir. Proliferatif lezyonlarında ve IDCA' da tümöral gelişimi gözlemek ve bu lezyonların ayırıcı tanısında immünohistokimyanın kullanılabilirliğini incelemektir.

Gereç ve Yöntem: Birinci grup, malign tümör içermeyen biyopsi materyallerinden oluşmakta ve 6 FKH, 11 IDH, 5 AIDH ve 8 IDCA olmak üzere 30 olgu içermektedir. İkinci grup klinik olarak infiltratif meme karsinomu tanısı nedeniyle yapılan mastektomi materyallerinden oluşmakta ve 5 FKH, 10 IDH, 5 AIDH ve 15 IDCA olmak üzere 35 vakadan oluşmaktadır. Tüm vakalara p53, CEA ve S-100 immünohistokimya boyaları uygulandı.

Bulgular: İmmunohistokimyasal olarak p53 ve CEA IDCA' da pozitif, FKH, IDH, AIDH'da ise negatif olarak boyandı. S-100 immunoreaktivitesi, FKH, IDH, AIDH'da miyoepitelyal hücrelerde izlenirken hiçbir IDCA olgusunda eksprese edilmedi.

Sonuç: IDCA'da immunohistokimyasal olarak p53 ve CEA'nın pozitif boyanması bu markırların ancak tümöral diferansiasyon geliştikten sonra ekspresyonun gösterilebilir düzeye geldiğini göstermektedir.FKH, IDH, AIDH'da negatif olması tümöral diferansiasyonu gözlemede yetersiz kaldığını desteklemektedir. S-100 ise FKH, IDH, AIDH'da miyoepitelyal hücrelerde izlenirken hiçbir IDCA olgusunda eksprese edilmemesi bu boyaların ayırıcı tanıda kullanılabilirliğini gösterdi.