2Cumhuriyet University Medical Faculty Department of Anatomy, Sivas, Turkey
Abstract
Purpose: In this study, because of the relationship with the subcoracoid impingement
syndrome, various morphometric measurements of the coracoid process were calculated.
Materials and Methods: A total of 80 dry scapulae with unknown sex and age were obtained
from the Department of Anatomy. Scapulae were classified into 3 groups according to shape
of the region between the coracoid process and glenoidal cavity. Various measurements were
calculated.
Results: It was observed that, the percentapes of Type l spherical in shape was 37.5%,
Type II square in shape was 32.5% and Type lll was hooked in shape was 30%. Statistical
analysis evaluations showed correlations between the length and thickness of the coracoid
process (r = 0.432, p< 0.05). In comparison of the nght and left scapulae, the length of
the coracood process was observed to be longer on the right scapula than the left, and this
difference was statistically significant (t =2.111, p< 0.05).
Conclusion: In present study, it was observed that the morphometry of the coracoid process
of the scapulae might show prominent differences. In patients presenting with complaints
of shoulder pain, anatomical variations of the coracoid process, should be considered
important in planning surgical interventions to the relavant area.
2Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, Sivas, Türkiye
Amaç: Bu çalışmada subcoracoid impingement sendromundaki rolünden dolayı,processus coracoideus'la ilgili morfometrik ölçümler ve değerlendirmeler yapıldı.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Anatomi Laboratuarları'nda bulunan, yaşı ve cinsiyeti belirsiz, toplam 80 adet scapula dahil edildi. Scapula'lar processus coracoideus ve cavitas glenoidalis arası bölgenin şekline göre üç gruba ayrıldı. Her tipe ait, processus coracoideus uzunluğu, kalınlığı, processus coracoideuss'un cavitas glenoidalis'ten geçirilen düzlemin lateralinde kalan parçasının uzunluğu ölçülerek kaydedildi.
Bulgular: Tip I olarak adlandırılan yuvarlak şekilli grup % 37,5 oranında, tip II olarak adlandırılan kare şekilli grup % 32,5 oranında ve tip III olarak adlandırılan çengel şekilli grup % 30 oranında gözlendi. Yapılan istatistiki değerlendirmede, processus coracoideus uzunluğu ve kalınlığı arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü. (r= 0,432, p< 0,05).
Sonuç: Çalışmamızdan elde ettiğimiz bulgular göstermektedir ki scapulaların processus coracoideus morfometrilen belirgin şekilde farklılık gösterebilmektedir. Bu yüzden omuz ağrısı şikayetiyle başvuran hastalarda etiyolojide processus coracoideus'a ait anatomik varyasyonların göz önünde bulundurulması ve bu bölgeye yapılacak cerrahi girişimlerin buna göre planlanması önemlidir.