2Department of Pediatrics, Mustafa Kemal University Medical Faculty, Hatay, Turkey
3Department of Pediatrics Intensive Care Unit, Çukurova University Medical Faculty, Adana, Turkey
Abstract
Purpose: To evaluate the clinical and radiological findings of twenty-two patients who had intracranial hemorrhage related with late hemorrhagic disease of the newborn (HDN).
Materials and Methods: The ages ranged from 31 to 61 days (mean 45.32 ± 10.37 days) and all had intracranial hemorrhage related with late HDN.
Results: Of the patients, fourteen were male (63.6%) and 8 were female (36.4%). All were full-term babies. None were administered vitamin K at birth and all were breast-fed. There was no history of protracted diarrhoea or antibiotic usage. Major complaints on admittance were convulsions (63.6%), vomiting (59%) and irritability (45.4%). Intracranial hemorrhage was mostly localized as subdural hematoma.
Conclusions: Intracranial bleeding risk of late HDN is high and the incidence is reported as 50-80%. Hemorrhage related with vitamin K deficiency is still a problem today. It is upsetting that babies who are born in hospital are admitted with HDN as well as home births. Therefore, medical personnel who deal with the newborn should be educated in this simple procedure. In this way, it will be possible to decrease the morbidity and mortality of the newborn.
2Department of Pediatrics, Mustafa Kemal University Medical Faculty, Hatay, Turkey
3Department of Pediatrics Intensive Care Unit, Çukurova University Medical Faculty, Adana, Turkey
Amaç: Yenidoğanın geç hemorajik hastalığına bağlı olarak gelişen intrakraniyal kanamalı 22 hastanın klinik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi.
Gereç ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi ve servisinde yatarak izlenen 22 intrakraniyal kanama olgusu çalışmaya alındı. Hastaların yaşları 31 gün ile 60 gün (ortalama: 45,32±10,37) arasında değişmekteydi ve tüm hastalar da yenidoğanın geç hemorajik hastalığına bağlı olarak intrakraniyal kanama mevcuttu.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 14'ü (%63,6) erkek ve 8'i (%36,4) kız idi. Hepsi term doğan bebeklerdi. Doğum sonrasında hiçbir olguya K vitamini verilmediği ve hastaların hepsinin anne sütü ile beslendiği belirlendi. Hiç birinde uzamış ishal ve antibiyotik kullanım öyküsü yoktu. Hastaneye başvurular sırasındaki başlıca yakınmalar; konvülsiyon (%63,6), kusma (%59,0) ve huzursuzluk (%45,4) idi. İntrakraniyal kanamanın lokalizasyonu olarak en sık subdural hematom (%86,3) saptandı.
Sonuç: Yenidoğanın geç hemorajik hastalığına bağlı olarak intrakraniyal kanama riski yüksek ve insidansı %50-80 olarak bildirilmektedir. K vitamini eksikliğine bağlı kanamalar günümüzde halen bir problemdir. Evde doğan vakaların yanında, hastanede doğan vakalarda da görülmesi oldukça üzücüdür. Bu nedenle, doğumdan hemen sonra bebekle karşılaşan sağlık personelinin eğitimi ile bu basit prosedürün uygulanması sağlanmalıdır. Böylece yenidoğan morbidite ve mortalitesini azaltmak mümkündür