2Erciyes Üni. Tıp Fak. Patoloji AD, Kayseri, TURKEY
3Erciyes Üni. Tıp Fak. Hematoloji AD, Kayseri, TURKEY
Abstract
Purpose: In this study, we aimed to determine the demographic and clinical features of patients with primary cutaneous lymphoma.
Patients and Materials and Methods: Thirty-four patients were evaluated in terms of diagnosis, staging, treatment and clinical progress retrospectively between January 1989-June 2004.
Results: There were 12 (35.3%) men and 22 (66.7%) women (mean age 46.6 years) at diagnosis. According to EORTC classification, 32 patients were diagnosed with mycosis fungoides, one patient was diagnosed with angiocentric lymphoma and one with CD30+ anaplastic large-cell lymphoma. Of the 34 patients, 15 (44.1%) were assessed to be at stage IA, seven (20.6%) at stage IB, seven (20.6%) at stage IIA, tree (8.8%) at stage IIB and two (5.9%) at stage III at the time of diagnosis.
Conclusion: Early diagnosis is critical to prevent progression of primary cutaneous lymphoma and to decrease mortality rate, because it directly affects the survival and quality of life of patients.
2Erciyes Üni. Tıp Fak. Patoloji AD, Kayseri, TURKEY
3Erciyes Üni. Tıp Fak. Hematoloji AD, Kayseri, TURKEY
Amaç: Bu çalışmada primer kutanöz lenfoma tanısı ile Dermatoloji ve Hematoloji Klinikleri tarafından ortak izlenen hastaların demografik ve klinik özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem: Ocak 1989-Haziran 2004 tarihleri arasında izlenen 34 hasta retrospektif olarak tanı, evrelendirme, tedavi ve klinik seyir açısından değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 12'si (%35.3) erkek, 22'si (%64.7) kadın olup, yaşları tanı aldıklarında 46.6 yıl idi. EORTC sınıflamasına göre bir hasta anjiosentrik lenfoma, bir hasta CD 30 (+) anaplastik büyük hücreli lenfoma ve geri kalan 32 hasta da mikozis fungoides olarak tanı aldı. İlk tanı tarihlerinde bu hastaların 15'i (%44.1) evre IA, yedisi (%20.6) evre IB, yedisi (%20.6) evre IIA, üçü (%8.8) evre IIB ve ikisi (%5.9) evre III olarak değerlendirildi.
Sonuç: Primer kutanöz lenfomalı hastaların yaşam süresini ve yaşam kalitesini doğrudan etkilediği için erken tanı hastalığın progresif seyretmesinin önlenmesi ve mortalite oranının düşürülmesi açısından önemlidir.