2Department of Radiology Uludağ University Medical Faculty, Bursa – Turkey
Abstract
Purpose: The incidence of urinary tract anomalies (UTA) associated with congenital heart disease (CHD) is high. The aim of this study is to investigate the role of cineurography and renal ultrasonography in the diagnosis of UTA associated CHD.
Patients and Materials and Methods: Cineurography of the 148 patients who underwent angiography, between January 2005 and July 2005, due to CHD were evaluated. Renal ultrasonographies were also performed to these patients. Intravenous pyelography was performed to the patients who were diagnosed as UTA by renal ultrasonography and/or cineurography.
Results: Urinary tract anomalies were found in 23 of 148 patients by cineurography and in 22 of 148 patients by renal ultrasonography. Thirteen patients were diagnosed as UTA by both modalities. IVP was performed to 32 patients and UTA were detected in 24 of these 32 patients. 8 cineurograms yielded false-positive and 9 cineurograms yielded false-negative results. Ultrasonography produced 2 false negative results. Cineurography was able to show 62% of UTA accurately.
Conclusion: Both cineurography and renal ultrasonography can be used to image the UTA associated CHD. The postangiocardiographic cineurogram appears to be a cost-effective, easy and useful method of screening for silent UTA in children with CHD.
2Department of Radiology Uludağ University Medical Faculty, Bursa – Turkey
Amaç: Konjenital kalp hastalıkları (KKH) ile birlikte üriner sistem anomalileri (USA) görülme sıklığı yüksektir. KKH'lara eşlik eden sessiz USA'ların tanımlanmasında anjiokardiyografi sonrası çekilen sineürografi ve renal ultrasonografinin yerini değerlendirmek amacı ile çalışma planlandı.
Hasta ve Yöntem: KKH nedeni ile Ocak 2005-Temmuz 2005 tarihleri arasında anjiokardiyografi yapılan 148 olgunun sineürografileri incelendi ve bu olgulara renal ultrasonografi yapıldı. Sineürografi ve/veya renal ultrasonografi ile USA tanısı alan olgulara intravenöz pyelografi (IVP) uygulandı.
Bulgular: Sineürografi ile 148 olgunun 23'ünde, renal ultrasonografi ile ise 22'sinde USA tespit edildi. Ortak tanı alan olgu sayısı 13'tü. Otuz iki olguya intravenöz pyelografi (IVP) uygulandı ve bu olguların 24'ünde USA tanısı doğrulandı. Sineürografi ile yanlış pozitif 8, yanlış negatif 9 olgu izlenirken, renal ultrasonografide sadece yanlış negatif 2 olgu saptandı. Sineürografi ile USA'ların %62'si doğru tanı aldı.
Sonuç: KKH'ya eşlik eden sessiz USA'ların tanımlanmasında anjiokardiyografi sonrası çekilen sineürografi ve renal ultrasonografi kullanılabilir. Anjiokardiyografi sonrası çekilen sineürografi, KKH'lara eşlik eden sessiz USA'ların tanımlanmasında kullanılabilecek ek masraf gerektirmeyen, kolay ve yararlı bir metottur.